Artık Blokzincirini Aşın: Holochain Geliyor!

Holochain’i yaratanlar dünyayı değiştirme peşinde. Yeni kurdukları P2P (peer to peer) platformu üzerinde inşa edilecek uygulamalar sayesinde sadece blokzincirini değil, Facebook gibi merkezî uygulamaları (apps) da tahtlarından edeceklerini söylüyorlar. Peki bu coşku gerçekçi mi?

Kurucuları, bilgisayar ağları alanında Holochain’in Tim Berners-Lee’nin 1990’da oluşturduğu WWW (World Wide Web) internet iletişim protokolünden sonra en önemli teknoloji olabileceğini söylüyor. Holochain, internet kullanıcılarına mahremiyet ve gizliliklerini kazandırabilecek yeni ve iddialı bir internet protokolü.

Arthur Brock, “bu, hayal edebileceğimizin ötesinde ezber bozan bir proje” diyor. Yazılım mühendisi bir Amerikalı olan Brock, Eric Harris-Braun ile birlikte Holochain’in kurucularından.

Holochain Nedir?

Tıpkı Berners-Lee’nin WWW’si gibi, Holochain de bilgisayarların iletişimini yani bilgisayarların birbirleriyle konuşabilmesini sağlayan şifrelenmiş bir internet protokolü. Ancak WWW genelde şirketlerin merkezî sunucuları üzerinde çalışıyor. WWW sisteminde akıllı telefonunuz ya da bilgisayarınız  Facebook, Baidu veya Google’ın sunucularını çağırır ve o sunuculardan veri alıp gönderir. Bütün işlemler ve veri depolama o sunucular üzerinde gerçekleşir.

Bunun aksine Holochain, evlerimizdeki bilgisayarların ve akıllı telefonların oluşturduğu dağıtık ağda P2P prensibine dayalı olarak çalışır.

Her Türlü Uygulamalar

Her türden uygulama Holochain’in üzerinde çalıştırılabilir. Google gibi arama uygulamaları, e-posta uygulamaları, Facebook Messenger gibi mesajlaşma uygulamaları, Twitter gibi kısa metin paylaşma uygulamaları, AirBnB gibi boş oda paylaşma uygulamaları Holo ağının üzerinde işleyebilir.

Bütün uygulamalar kullanıcıların bilgisayarlarının oluşturduğu dağıtık ağda Holochain protokolünü kulanarak işleyeceği için şirketlerin devasa merkezî sunucularıyla etkileşime girmeye ihtiyaç duymaz. Böylelikle bu sunucuların sahibi olan şirketler, bugün onların sunucularından geçmek zorunda kalan kişisel verilerinizi elde edemez. Çünkü verileriniz artık onların sunucularından geçmek zorunda değildir.

Olay tamamen bundan ibaret. Holochain’in kurucuları da bize gizlilik hakkımızı geri vermek isteyen idealistler zaten. Teknoloji alanındaki insanlar da Holochain’in meydana getirebileceği büyük değişimi yavaş yavaş anlamaya başladılar.

Holochain İnternet Mahremiyetimizi Yeniden Hayata Döndürebilir Mi?

15 yıldan fazla süredir çevrimiçi dünya, mahremiyetimizin günden güne ölmeye yüz tuttuğu bir yere dönüşüyor. İnternet şu anda, devasa miktardaki kişisel veriyi depolayıp işleyen, böylelikle her şeyi görüp her şeyi bilebilen mega şirketlerin bir panoptikonu olmuş durumda.

Facebook, Google, Twitter ve Baidu gibi şirketler, hedefe daha uygun reklamlar yerleştirerek reklam gelirlerini artırma peşindeler. Bunu yapmak için de internetteki aramalarımızı, fotoğraflarımızı, GPS verilerimizi, aboneliklerimizi, video izleme tercihlerimizi, e-postalarımızı, telefon konuşmalarımızı yani her türlü veriyi alıp işliyorlar.

Bu şirketlere verdiğiniz verilerin içinde saklı olansa, sizin, bu verilerin işlenmesiyle ortaya çıkan inanılmaz derecede detaylı kişisel profiliniz: Ekonomik durumunuz, siyasi görüşünüz, ilişkileriniz, hobileriniz, eğilimleriniz, ilgileriniz, sevdikleriniz, sevmedikleriniz, kişisel özelliklerimiz, eğitim seviyeniz, yaşınız, cinsiyet tercihleriniz, bulunduğunuz yerler … her şey!

Eric Harris-Braun “biz Facebook’ta ürünüz” diyor ve ekliyor “Facebook’un yaptığı esas şey, kişisel profillerimizi reklam verenlere satmak”.

Brock ve Harris-Braun’un yapmaya çalıştığı şey de, kişisel verilerinizi merkezî sunucuların sahibi olan şirketlerden uzak tutarak kişisel verilerinizin kontrolünü tekrar size vermek. Brock “Holochain data-merkezli (data-centric) değil, insan-merkezlidir (agent-centric); aracı siz olduğunuz için verinin nerede olacağını, kimlerin görebileceğini siz belirlersiniz” diyor.

2018: Holochain’in Duyurulduğu Yıl

Holochain üzerinde çalışılmaya başlanalı 10 yıldan fazla oluyor. Bu, Satoshi Nakamoto’nun 2008’de blokzinciri sistemini anlatan makalesinden ve onun uygulaması olan Bitcoin’den bile öncesine tekabül ediyor.

Bitcoin son 10 yılda muazzam bir heyecan yaratmış olsa da şimdilerde onun fanatikleri tarafından bile ciddi sınırlılık ve kusurları olduğu anlaşılıyor. Ölçeklenebilirlik problemi var; her düğüm (node) kayıtların hepsini depolamak zorunda. Kayıtları oluşturmak da zamanla zorlaşıyor.

Holochain’in kurucuları tüm bu kusurlardan uzak bir sistem oluşturmanın peşinde ve görünen o ki başarılı oldular. Arthur Brock’a göre Holochain’deki aktarımlar hem işlemci faaliyeti hem de enerji harcaması bakımından Bitcoin’e göre on binlerce kat daha ucuz ve verimli.

Holochain ekibi 2018 yılının başlarında bir ICO (Initial Coin Offering) düzenledi ve birkaç milyon dolar toplamayı başardı. Zengin olmayı hedeflemediklerini söyleyen Brock ve Harris-Braun, amaçlarının bireyleri güçlendirmek olduğunu ifade ediyor. Şu sıralar odaklandıkları konu, dünyanın dört bir yanında “hackhaton” etkinlikleri düzenleyerek, geliştiricilerin P2P ağında uygulamalar geliştirmesine ön ayak olmak. Eğer bir uygulama (app) geliştirilip büyük ve yaygın bir uygulamayı (app) tarihe gömecek şekilde yaygınlaşarak kök salabilirse, Holochain durdurulamaz olacaktır.

Kaynak: https://www.dw.com/en/move-over-blockchain-holochain-is-coming/a-46203245

RaiTurk’ün Notları

Baidu: Çin hükümetinin Google’ı yasaklamasından dolayı Çin’de kullanılan arama motoru.

Panoptikon: İngiliz filozof ve toplum kuramcısı Jeremy Bentham’ın 1785 yılında tasarlamış olduğu hapishane inşa modelidir. Daha fazla bilgi için: https://tr.0wikipedia.org/wiki/Panoptikon

Holo hakkında daha fazla güncel bilgiye ulaşmak için: https://twitter.com/crypto_raiturk

Telif Hakkı Uyarısı: Bu sitedeki hiçbir yazının tamamı ya da bir kısmı, izin alınmadan kopyalanamaz, başka bir sitede yayınlanamaz.

“Artık Blokzincirini Aşın: Holochain Geliyor!” için 5 yanıt

  1. Holoprotlar ile ilgili garip bir durum var. Holoportlar ilk gönderileceği zaman kapağı yanlış retilmiş dediler. Şimdi tam gönderilecek iken dava açıldı. Arka planda bir mücadele var. Göremedik anlayamadık. Ya birileri ekiple uğraşıyor ya sıkı bir pazarlık bir denge oyunu dönüyor. Garip bir durum.

  2. Holoportlar ile ilgili garip bir durum var. Holoportlar ilk gönderileceği zaman kapağı yanlış üretilmiş dediler. Şimdi tam gönderilecek iken dava açıldı. Arka planda bir mücadele var. Göremedik anlayamadık. Ya birileri ekiple uğraşıyor ya da sıkı bir pazarlık bir denge oyunu dönüyor. Garip bir durum.

  3. Facebook, twitter vs vs büyük sunucularda yüklemek yerine bunu kişilerin kendisine dağınık halde bırakırsak, bu bilgileri toplama yolunu da bulduysak ne olur? Eğer yanlış anlamadıysam sistem aslında bu, ürün biz, üretici, toplayıcı, dağıtıcı ve satın alan yine biz.. Googleın yaptığı veri toplama ve saklama işini aslında bize yaptıracaklar..

    1. Kesinlikle doğru tespit benim de anladığım bu.
      Şirketler artık devasa boyutlara ulaşmış bu verileri depolayamıyorlar.

      Soru şu; x kişisi, x firması bir sosyal medya uygulaması yapacak ve bunun verilerini 20 kişiye dağıtacak. Uygulamanın sahipleri bu verilere ulaşabilecek mi?

      Cevap evet ise; insan sömürüsü başka bir düzeye evrilecek demektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir